Minik kızım,
Şimdi sen uyuyorken içime akıttığım gözyaşlarımla yazdığım küçük bi itiraf notu bu.Eğer ileride,geceleri sana karşı olan tavırlarımdan dolayı bilinç altında yer eden bişeyler olursa,beni geceleri tahammülsüz ve uykusundan uyandırıldığı için hep sinirli bi anne olarak hatırlarsan, bu yazdıklarım bi köşede dursun istedim. Yeter ki sana olan sevgimden şüphen olmasın.
Sen 6. ayını doldurduğundan beri gecelerimiz delik deşik.Bazen diş ağrısı,bazen hastalık sıkıntısı,bazen açlık,bazen de başka şey.. Ama hep param parça.Büyümek zor annecim,biliyorum çok zor. O minicik bedeninle, o ağrılarla,sıkıntılarla,bu kocaman dünya düzeniyle başa çıkmak çok zor. İnan farkındayım bunun.
Ama ne yapayım? Benim de zayıf noktam bu belki de. Uykusuzluğa tahammülü çok çok az olan bir annen var senin. Ayların uykusuzluğu,yorgunluğu varken üzerinde,daha bir önceki gece 2 saat uyuyabilmişse sadece,bir sonraki gece onlarca kez bir türlü tam olarak dalamadığı uykusundan uyanmak (!) anneni çok sinirli yapıyor.Yavrum,kuzum diyip seni öpe koklaya tekrar uyutmaya çabalaması her zaman mümkün olmuyor. Asık suratıyla yanına gelip,bazen azarlarcasına bir ses tonuyla pışpışlıyor seni. Peki sana mı kızıyor annen? Asla.. En çok kendine.. Bu kadar tahammülsüz,bu kadar dayanıksız ve uykusuzluğa bu kadar yenik düştüğü için kendine kızıyor. Yatağını sallarken, yanı başına koyduğu sandalyeye oturma ihtiyacı hissediyor geceleri. Başını yatağına yaslıyor çoğu zaman. Yine de senin yanında olduğu için,nefesini duyduğu için şükrediyor. Tüm gün yine senin yanında olacağı için,uykuda dahi olsa senden birazcık ayrı kalmaya,dinlenmeye ihtiyacı var annenin bebeğim. Sabah koşa koşa yanına gelebilmesi için buna çok ihtiyacı var.
Ben,bebeği uykudayken, “çok özledim,gidip uyandırıp sevsem mi?” diyen annelerden olamadım hiç. Tam aksine sen uyuyorken hep ayak parmaklarımın üzerinde yürüdüm evde. Sokak kapısının ziline not yapıştırdım,”aman basmayın zile” diye. Bulaşık makinesini sen uyurken hiç boşaltmadım,tabakların gürültüsünden uyanma diye. Hiç uyandırmak geçmedi aklımdan,o denli özlemedim seni uyurken. Bunu yapan annelerin sözleri ok gibi saplandı hep içime. Anneliğimi sorguladım,kendimi yargıladım her defasında.” Ben onlar kadar sevmiyor muyum kızımı?” diye binlerce defa sordum kendime. Kendimi çok yaraladım,başkalarının yaralamasına da izin verdim farkında olmadan…
Hepsi bi kenara.. Ben de böyle bi anneyim belki de. Tek bildiğim seni canımdan öte sevdiğim. Bu zor geceler elbette geçecek.Ben unutucam belki ama istiyorum ki sen de hatırlama.. “Hep yanımda olan, beni çok çok çok seven bir annem var” diye düşün yeter bana miniğim..
7 yorum:
İş yerinde yapılacak şeymiydi bu şimdi bana...
Göz yaşı her halukarda hazır ben.. tutabıldım mı sanıyorsun sımdı..
Mınık prensesın...bu goruntusu.. yatagında..
Senın yazdıkların kızımı hatırlattı bana.. bende aynı seylerı yasadım vaktı zamanın da..
Kendını kötü anne olarak adlandırma sakın..
Bu yazdıgınla aslında ne kadar duyarlı bır anne oldugunu gosterdın bana..
canım burnumun direği sızladı gercekten.ben de kaç gündür 1-2 saaat uykuyla duruyorum tahmmül sınırım iyice azaldı.inş.bu sinirli hallerimizi hatırlamazlar.büyüdüklerinde özür dileyecek cesaretim olmayabilir.belki de o zaman böyle bağırarak ağlamayacaklar belki de uzaklarda olacaklar o zaman deliksiz uyurmuyuz acaba?
Ahhh ahhhh...Süper bir yazı eski günlerime götürdü beni,günlerce aylarca uykusuz gezdiğim günlere...Şimdi keşke o günlere dönebilsem diye düşünüyorum zaman zaman.15 yıl önceydi.Allahkolaylık versin,yavrunu yerime öp.
oo duygular yoğun, taşmış...
Betül annen seni çok seviyor,TÜM ANNELER GİBİ...
çokk çok güzel bir yazı olmuş. yüreğinize sağlık... yaşadıklarınız birçoğumuzun yaşdıkları. insanız bizde nihayetinde, tahammül eşiğimiz düşebiliyor bazen. bu yüzden kendimize kızmak yerine geceki sinirimizi unutup gündüzleri olabildiğince gülümsemeliyiz belkide.. sevgiler.
owww bu ne dürüstlük, çok cesursun bunları yazdığın için. ben de uykusuzken cadıya dönüşüyorum. gece daha ben uyumadan uyanırsa gayet sevecen ve kucaklayıcı bir anne oluyorum. ama sabahın bir vakti geri uyutmak cehennem azabı gibi.
tesadüfen gördüm yazınızı, ama kendimi buldum resmen..aynı hisler, aynı pişmanlık, aynı sevgi..
Yorum Gönder
Fikrinizi bizimle paylaşın..