Ana Renkler

19 Şubat 2010 Cuma

Biraz Cesaret..







Yalnız gezmeyi,dışarıda yalnız olmayı asla sevmeyen bi insanım ben.Hatta dışarıda olmaktansa evimde vakit geçirmeyi tercih eden,kendisini eğlendirmeyi ve her türlü oyalamayı çok iyi bilen tipik evcimen bi yengeç burcuyumdur.Ta ki Betül hayatıma girene kadar..

Bi aralık ayında kavuştum kızıma.Dışarıda Ankara ayazı,içeride doğalgazlı sıcacık bi evde tek odaya hapsolmuş,bi de yetmez diye ufo ile odanın sıcaklığını üst sınırlarda tutan biz..Çok korktuk soğuktan. Ne de olsa meşhur Ankara ayazıydı adı.Doğru muydu yaptığımız?Tartışılır.. Evet o kış üşümedik,ama çok sıkıldık,bunaldık.Çoğul ifade kullanıyorum ama aslında sıkılan da bunalan da bendim. Hafta sonundan hafta sonuna 15 er dk.lık markete gidip gelme molaları benim için mola olmaktan çok uzaktı.”Acaba bensiz duracak mı?” “Karnı acıkıp emmek isteyecek ve babasını üzecek mi?”ve sonuç.. Koşar adımlarla eve dönüş(ya da odaya mı demeliyim?).Bir de aksi gibi o sene Ankaraya bahar ancak haziranda geldi.Küçük bir bebekle dışarı çıkılabilir sıcaklığa ancak yazın kavuşabildik desem daha doğru olur.Güneşe kavuştuk ve serüven başladı :)

Henüz 7 aylık bir kız çocuğuyla koca yaz gezmedik yer bırakmadık.Hem de yeri geldi dolmuşla,yeri geldi belediye otobüsleriyle..Omzumda kocaman bir çanta,göğsümde bir kanguru,içinde sevinç çığlıkları atarak etrafa bakınan kızım.

Annem hep anlatırdı.Kardeşim ve ben daha küçükken çok gezerdik biz.Oturduğumuz yerden 3 saat uzaklıkta yerlere günü birlik deniz kenarına pikniklere,yüzmeye giderdik.Çok kalabalıktan hoşlanmadığımız için de tenha yerler arar,dere tepe demez kuytulara sinerdik.Küçük tüpümüzü bile taşırdık yanımızda.İşte o günleri anarken,annem “İnsan gençken hiçbir şeye üşenmiyor ve daha cesaretli oluyor” derdi.Şimdi çok iyi anlıyorum onu.Daha minicik bir kızla,üstelik altımızda araba da yokken,ana-kız neler yapabildiğimizi/yapabileceğimizi gördüm.Tek bir sıkıntımız vardı,hatta hala var.Kızımın yaşıtı çocuğu olan anneleri bizimle çıkabilmeye ikna edemedim hiç.Yazın sıcak dediler,kışın da soğuk.

Gelmek istediğim asıl konu bu aslında.Bence,abartmamak şartıyla,çocuklarımızı bir çok koşula uygun şekilde büyütebilmeliyiz.Yani biraz cesaretli olmalıyız,olabilmeliyiz.Yaz sıcağı mı var dışarıda? Evde oturmak bi seçenek,ama başında bir şapka olan ya da bebek arabasında gölgede gezen bir çocuğa sıcak dokunur mu? Ya da kışları.. Hava normallerin çok altında olmadığı sürece sıkıca giydirilmiş bir çocuğu 10 dk.lığına bile olsa parka götürmek ona zarar verir mi? Bir çocuğun hassasiyetlerini en iyi annesi bilir elbet ama yine de şartları kendimizce daha uygun hale getirip,belki biraz da zorlayıp, daha cesaretli olabilmeliyiz.

Bizim olduğundan çok daha fazla ihtiyaçları var bebeklerimizin sosyalleşmeye.Bu yaz yaklaşık 1.5 yaşlarında olucak kızım.Ve yapabileceklerimizin neredeyse sınırı yok gibi.Pıtır pıtır yürüyen,her şeyi çılgınca merak eden bir minikle evde oturup oyun oynamak mı,yoksa gidip bir çocuk tiyatrosu izlemek mi?Yapabileceklerimizin gerçekten sonu yok.Biraz cesaret,biraz da gayret.

Çocuklarımızla dışarıda yapabileceklerimiz konusuna hem genel olarak,hem de il il (Ankara,Konya,Balıkesir) geniş şekilde yer vermeyi düşünüyoruz zaten ileriki haftalarda.Ne dersiniz? Pamuklara sarıp sarmaladığımız çocuklarımızı,yavaş yavaş fanuslarından çıkaralım mı? :)


3 yorum:

Hilal dedi ki...

kesinlikle abartmadan, sıkmadan ve sıkılmadan, cesaretle ve özgüvenle.. gezmeli, gezdirmeli.. hem bizim hem de onlar için en iyisi bu hakikaten.. sevgiler..

Urfa Tutkunu dedi ki...

Katılıyorum yazılanlara. O çocuğun bırakın parka gitmeyi, sadece kapı önüne çıktığında bile gözlerindeki sevinç görülmeye değer. aman canım çocuk işte ne anlayacak değil. Çok da iyi anlıyorlar her şeyi. Onların da ihtiyaçları var ve gerçekten hayata karışmak, sosyalleşmek istiyorlar. Umarım yazın annelere cesaret getirir Birgül. FKB ile iyi gezmeler :)

éLLa Çiça dedi ki...

cok tatli ya yanaklara bak :) pamuk seker maasallah

Yorum Gönder

Fikrinizi bizimle paylaşın..

Related Posts with Thumbnails